Erken Dönem Uyum Bozucu Şemalarımız Bize Ne Anlatır?

Şimdi sizden “şema” kelimesini tanımlamanızı istesem ya da “şema” deyince aklınıza gelenleri, gözünüzde canlananları anlatın desem, cevabınız ne olurdu? Genelde verilen cevaplar hep ‘tasarı, plan, bir şeyin ana hatlarıyla çizilmiş hali ya da anlatılmak istenen bir konunun genel hatlarını belirten tablo/plan’ şeklindedir. Bu cevaplar üzerine birazcık düşündüğümüzde, aslında bunlar arasında bir ortak yön olduğunu fark ederiz. Bu ortak yön, şema kavramının hep kastedilen ögenin en temel/öz halini yansıtmasıdır. Peki terapiodasındaki şema nedir? Yine bir şeylerin temeli midir? Ya da bambaşka bir şekle bürünüp mü karşımıza çıkar o oda içinde?

Terapi odasındaki şema, şema terapinin bir parçası olarak karşımıza çıkar. Şema terapisi temelindeki inanç,kişinin çevresinden gelen uyaranı anlayıp, değerlendirip, ona göre karar vererek bir sonraki adımı atmasını sağlayan bilişsel/zihinsel doğruların var olduğudur. Bunlar da “şema” olarak adlandırılır. Verilen cevapların ortak noktasında olduğu gibi, bu şemaların da insan düşünce ve davranışlarının temelindeki çerçeve olduğu savunulur. Kabaca bir tanımla da neyi nasıl yapmamız gerektiğini, ne zaman nasıl düşünmemiz gerektiğini bize söyleyen zihinsel öğrenimlerimizdir şemalar.Peki bu tanımlara karşılık gelen örnekler nedir? 

Öncelikle örneklere başlamadan belirtmemiz gerekir ki bütün şemalar aynı verimlilikte değildir; dolayısıyla da şemaları, sağlıklı şemalar ve sağlıksız şemalar olarak ikiye ayırmamız gerekir. Sağlıklı şemalar, ilgili olduğu konuda bizim fiziksel ve duygusal olarak doğru adım atmamızısağlayan işlevsel bilişsel öğrenimlerdir. Mesela birçoğumuz bir alışveriş merkezinin yemek katında nasıl sipariş vereceğini biliriz. Önce yemek almak istediğimiz yemek standının önüne gider, istediğimiz menüyü seçer, ödemeyi yapar ve yemeğimiz hazırlanınca ismimizle seslenilmeyi bekleriz. Ve bu sıralama hangi alışveriş merkezine gidersek gidelim kolay kolay değiştirmeyeceğimiz bir sıralamadır. İşte, bu sıralama bizim “Sipariş Şemamız”dır ve o anki fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarımıza karşılık verdiği için de sağlıklı bir şemadır.

Sağlıksız şemalar ise genelde temeli çocukluk yıllarına dayanan, karşılanmamış ihtiyaçlar sonucu oluşmuş, işlevsiz bilişsel öğrenimlerdir. Olumlu şemalarda olduğu gibi, olumsuz şemalarda da bir kez uygulanan ve “o anlık” işe yaradığı sanılan şemalar, yıllar boyu geçerliliğini korur ve değişmesi oldukça güçtür. Bir örnek üzerinden konuşmak gerekirse; 4 yaşındaki bir çocuğun yaptığı resmi heyecanla annesine/babasına göstermeye gittiğini düşünelim. O an çocuk, yaptığı resmin güzel olduğunu düşündüğü için gösterdiği kişiden takdir ve beğeni alma beklentisi içinde olacaktır. O sırada anne/baba, çocuktan tamamen bağımsız bir konuyla ilgili bir şeye sinirlidir ve çocuğun resmi gösterişi, uğraştıkları işi böldüğü için yüksek sesle “Çek şunu burnumun dibinden” derler. Şimdi bu örnek üzerinden düşünelim. Çocuğun takdir edilme ihtiyacı karşılanmış mı? Hayır. Çocuk aldığı tepkinin nedenini biliyor mu? Hayır. Aldığı tepkinin asıl nedeninin anne/babanın başka bir konuya sinirlenişi olduğunu bilmeyen çocuk, bu tepkiyi “Eğer ben yaptığım, güzel olduğunu düşündüğüm bir şeyi/yeteneğimi gösterirsem böyle negatif bir karşılık alırım. O zaman ben artık güzel bir şey yaptığımda kimseye göstermemeliyim.” olarak genelleyebilir. Bu yaşanan olay, çocuğun ilerleyen yaşamında da yaptığı işlerde sıklıkla kendini kusurlu veya hatalı hissetmesine sebep olabilir veya işyerinde, aile hayatında ya da sosyal çevresinde yapacağı işten takdir almayacağına inanarak kendini hiçbir şey yapmamaya sürükleyebilir. Gördüğünüz gibi çocukluk yıllarında yaşanan negatif bir olay, yetişkinlik yıllarındaki kararları etkileyen bir şemaya dönüşmüştür. Bu seferki şemamızın adı da “Yeteneğini gösterirsen azarlanırsın şeması” olabilir mesela. 

Şema terapisinin çalışıldığı bir terapi odasında da temel amaç, genelde çocukluk temelli olan sağlıksız şemaların temelindeki olaya ulaşıp, o olaydan yola çıkarak sağlıksız şemayı sağlıklı bir şemaya dönüştürmektir. Bu noktada, akılda tutulması gereken şey ise sağlıksız şemanın kaynaklarını bulmanın önemidir. Yapılan araştırmaların çoğu gösterir ki negatif ebeveynlik tutumları, aile veya sosyal çevre içindeki negatif ilişkiler, sağlıksız şemaların sıklıkla oluşma nedenleridir. Bu sebeple şemaların çocukluk zamanlarına dayandığı olaylarda; ebeveynin tutumunu, çocuk-ebeveyn arasındaki ilişkiyi ve akran iletişimini çalışmak; şemaları, onların tetikleyici olayını belirlemek ve bunları değiştirmek yolunda oldukça kritik bir noktada olacaktır.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s